Okuyanların yarısının S.C Stephens'ın Thoughtless'ını (Düşüncesiz) okuduktan sonra yorum yapmadan önce
beklemelerinin nedenini şimdi anlıyorum. Çok yoğun, konusu oldukça basit ama
okur tarafından kabulü zor bir kitap. Herkese hitap edemeyeceği gibi büyük
ihtimalle orta dereceli de sevilemeyecek kitaplardan. Sevebilenlerin çok
sevdiği, sevmeyeninse ancak nefret edebildiklerinden. Ancak ben yine cinsliğimi gözler önüne sererek 4/5 yıldız verdim. O tek bir yıldızcığı kırmamın nedeni ise yazarın aşırı uzatarak
sıkıntıdan kurdeşen dökmeme sebep olmasıydı.
Kitabın konusundan biraz bahsedersek;
"Sana ihtiyacım var. İzin ver bunu yapayım. Sana,onu unutturabilirim. Sana ,seni unutturabilirim." -Kellan Kyle |
Kitapta sevgilisinin peşinden başka bir şehre taşınan Kiera’nın,
sevgilisinin çok yakın arkadaşı ve aynı zamanda ev arkadaşları olan tanrı
yakışıklılığına sahip yerel bir grubun solisti Kellan ile yaşadığı yasak aşk anlatılıyor. Kiera
bir yandan Kellan'a duyduğu karşı konulamaz çekime direnmeye çalışırken bir
yandan da bizim boynuzlanmaktan adeta geyiğe dönmüş şirin mi şirin Danny'mizi
aldatmaktan duyduğu suçluluğun içinde boğuluyordur. Peki Kiera kimi seçecek?
Hayatına hızla giren yakıcı saf tutkuyu mu? Yoksa güvenli ve şirin Noel babanın
uçan geyiklerine dönmüş Danny'yi mi?
Hiç başlamadan belirtmeliyim ki kitaba karşı birbiriyle çelişen duygular duyuyorum. Dolayısıyla yorum boyunca yine birbiriyle çelişen ifadeler görmeniz çok olasıdır.
Peki romance okurları neden yadırgıyor? diyerek başlayalım;
Aşk romanlarında özellikle son zamanlarda çıkanların neredeyse hepsinde ana kahramanımız çok masum ve acı çeken taraf olmasına alışmıştık ancak bu romanda yazar yarattığı baş kahramanla bizi tam anlamıyla ters köşeye yatırıyor.
Bu kitaptaki baş kahramanımız Kiera herkesin acılarına sebep olan kötü kadın.
Bu kitaptaki baş kahramanımız Kiera herkesin acılarına sebep olan kötü kadın.
Her şeyden önce uyarmalıyım ki Kiera bugüne dek okuduğunuz ve katletmeyi delicesine arzuladığınız hiç bir karaktere benzemiyor.