Okuyanların yarısının S.C Stephens'ın Thoughtless'ını (Düşüncesiz) okuduktan sonra yorum yapmadan önce beklemelerinin nedenini şimdi anlıyorum. Çok yoğun, konusu oldukça basit ama okur tarafından kabulü zor bir kitap. Herkese hitap edemeyeceği gibi büyük ihtimalle orta dereceli de sevilemeyecek
Yazın temposundan bloğuna dahi girememiş ben kışa resmi olarak geçişlerden biri olarak görülen okulların açılmasına saatler kala mutlu mutlu yaza veda konuşması niteliğinde ne yapacağım diye düşünürken bir de baktım ki hali hazırda
Uzuuuun aradan sonra ne yalan söyleyeyim tertemiz övgülerle dolup taşan bir eleştiriyle bayıla bayıla okuduğum bir kitapla açılış yapmak isterdim ama üzülerek söylemeliyim ki aşağıda okuyacaklarınız bunun yakınından bile geçmeyecek. Benim açımdan oldukça
Ateş serisi ;tarafımdan bayılınarak okunan bir Fantastik-yetişkin serisi. Espirileriyle,kurgusuyla,karakterleriyle kusur bulamadığım nadir serilerden diyebilirim. Hatta zaman zaman erkek kahramanların muhteşemliklerin bahsederken iki ismi çok sık kullanırım dikkat ederseniz. İşte onlardan biri olan Barrons'u içinde
Başladığımda ilk düşüncem "merhaba sarışın hintli Anita" oldu... Anita sıkıdır,güçlüdür,yurdum gençleri gibi aktif,dinamik,heyecanlıdır! Ama ah o duyguları yok mu...! Yok! Hakikaten yok... Anita'da kitap bir türlü ilerlemez,3'de neyse 6'da da odur! Kör düğümdür,tıkanmış
Ayın ilk gününden itibaren ülkemizde de vizyona giren Muhteşem Yaratıklar'la birlikte hayatımda ilk defa karşılaştığım bir yoğunlukta kitaplardan uyarlanmış filmler peyaz perdede gösterime giriyor. Hiç uzatmadan filmlere geçmek istiyorum. İlki Muhteşem Yaratıklar; Elimde