En Karanlık Öpücük-Gena Showalter

Showalter bu kitabıyla da beni kendine hayran bıraktı. Yazarın dili,espirileri çok iyiydi. En önemlisi yapmacık ve zorlama olmamasıydı,sanki herşey gerçekmiş gibiydi,tüm duyguları hissetmekte hiç zorlanmadım.

Lord of the underworld serisi yada bizim bildiğim adıyla
Karanlığın efendileri serisi (LOTU olarak da geçer kimi forumlarda) bir grup savaşçının pandora'nın kutusunu açarak iblisleri -istemeden- içlerine almalarıyla başlıyor. Binlerce yıllık uğraştan sonra bile zar-zor içlerindeki iblisleri kontrol etmeyi başarabilen savaşçılarımızın peşpeşe aşkı bulmaları konumuz,ama bu kitapları salt aşk hikayelerinden saymak en büyük hata olacaktır zira bir tanrımız var ki başımızda sormayın şeytan önünde diz çöker!

Geri kalan tanrılar tanrıçalarda boş durmuyor elbette lanetler bol keseden dağıtılıyor,gık desen "Seni lanetliyorum" diye yankı yapıyor adeta. Avcılar ve pandora'nın kutusunu aramaksa cabası...

Bu kitapta ise fahişe bir tanrıçanın gayrimeşru çocuğu olan lanetli ve dışlanmış tanrıça Anya (onu ilk kitapta maddox ile aishlyn'e yardım ederken hatırlayabiliriz)'nın ; ölüm iblisini içinde barındıran vücudu eski sevgilisinin yasıyla yaralar içinde kalmış Lucien'e tutulmasıyla başlıyor. Sonunda tam Lucienle öpüşürken onu hapse tıkmak,öldürmek isteyen düşmanı Tanrı Kral Kronos'un geldiğini hissederek kaçmak zorunda kalıyor.Lucie bunca yıl sonra bir kızın -helede bu kadar çekici bir tanrıçanın- onun gibi tüm vücudu yararla kaplı çirkin birine nasıl olur da ilgi duyduğunun şaşkınlığı içerisindeyken (yoksa onunla dalga mı geçiyordu?) Kronos aniden belirip Anya'yı ölürdürmesini emreder,yoksa ona ve arkadaşlarına zarar verecektir.
Ne yapacağını şaşıran Lucien Anya'yı aramaya başlar. Onu öldürmeyi erteleyen Lucien'ın zamanı azalıyordur,en kötüsü de bu kadına karşı kimseye hissetmdiği şeyler hissetmeye başlamıştır..
.
Sizi çok uzun süre etkisinde bırakacak bir kitap olmasada Paranormal Romance severlerin kesinlikle kaçırmaması gereken bir roman...

Eh birazcık da bu türe olan zaafımla Goodreads yıldızlarını baz alarak benden 5yıldız gitti.

Yalnız sizce de Anya'nın sürekli tatlım,kurabiyem vs. demesi sinir bozucu değilmiydi? Bir de Lucien'ın beni kimse sevemez tripleri baymıyor muydu?

Share:

2 yorum

  1. Bir de normalde scarfece olan esas oğlanımız kapakta cillop gibi ya...peh.
    Ve aynı şekilde düşünüyorum; Anya'nın kullandığı o kelimeler hiç yakışmıyordu örgüye, çok kulak tırmalıyordu(ya da göz:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet,kesinlikle! Kapağa nasıl değinmemişim şaşırdım,kapak bence iyi ve genel olarak uyumlu scarface konusunda haklısın ama genel olarak türü romance olan bir kitaba ne kadar scarface bir kapak yapabilirsin ki :D bence her yiğidin harcı değil öyle bir kapak yapabilmek,sonuçta hem korkunç hem de bir o kadar da çekici olmalı :D

      Sil