Lanetli Sevgili Serisi-inceleme

Ben de artık Önokumalar'da yazıyorum,işte orası için hazırladığım Lanetli sevgili serisinin iki kitaplık incelemesi. Şimdiden uyarayım bir inceleme olduğundan dolayı çok fazla ayrıntı içeriyor olabilir...

Serinin ilk kitabında perileri görme yeteneği olan Aishlyn, güçleri annesi tarafından bağlanmış Yaz kralı Keenan'ın  ve Keenan tarafından kandırılarak kraliçe olmayı denemiş ama doğru kız olamadığı için mütemadiyen acı,çekmek zorunda kalmış kış kızı Donia'nın hikayesi işleniyor.

Keenan laneti bozmak için doğru kızı bulup kraliçesi yapmanın arayışı içerisindeyken,Aislyn'de normalliğin peşindedir.
Keenan'da bula bula bu normalliğe hasret kızı buluyor,kendine eş olarak seçecek,ama Aishlyn için kabul etmesi o kadar kolay değildir,çünkü o perilerin gerçek yüzünü görmüştür,periler kötü düzenbaz,şımarık yaratıklardır. Tüm bunlarla birlikte insan erkek arkadaşı Seth ve okulu vardır(aloo adam sana kraliçesin diyor!). Ancak değişim başlamıştır,artık ya delirerek ölecek ya da bir peri olacaktır ve Aislynde Keenan'a bağımlı bir yaz kızı olmaktansa bir daha ki kraliçe olma adayı gelene kadar kış kızı olma ihtimaline rağmen kraliçeliğe kumar oynamaya karar verir, ama tek sorun Aishlyn'in içsel tercihleri değil aynı zamanda kış kraliçesi ve Keenan'ın annesi olan Beira'nın tehditleri de vardır.
Kendisini kandırmış olmasına rağmen bir türlü nefret etmeyi başaramadığı Keenan'a aşık olan Donia onun iyiliği için ölmeye hazırdır,bu nedenle Beira'nın tehditlerini umursamadan Aishlyn'in kraliçe olabilmesi için ritüeli başlatır,nitekim Aishlyn kraliçe olur da.
Keenan ve Aishlyn'in mutlu görüntüsüne dayanamayıp uzaklaşınca Beira tarafından yakalanır ancak onunla birlikte yakalanmış biri daha vardır,Seth!
Aishlyn kutlamaların arasında Seth'in çığlığını duyar,ve bir koşu Keenan ile olay yerine giderler,artık güçlerini geri kazandıkları için kolayca Kraliçeyi öldürüp Seth'i kurtarırlar,ancak Donia için artık çok geçtir,kraliçe hiç bir canlının dayanamadığı soğunu içine üflemiştir.
Işte Keenan o zaman Donia'yı kaybetmenin ne olduğunu anlar ve duyguları su yüzüne çıkar,Donia'yı kollarına alıp ağlarken,birden Donia gözlerini açar,ama o artık yeni kış kraliçesidir.
Donia onu sevdiğini söylemesine rağmen Keenan şaşkınlıkla ona karşılık vermez.
Ayrı saraylar,ayrı dünyalar derken neredeyse bir yıl hiç görüşmezler. Bu sırada mutluluğu bulmuş olan Aishlyn Keenan'ın depresif halini geçirmek için çifti bir araya getirmeye karar verir,bir araya geldiklerinde artık kararlarını vermiş olan çiftimiz,mutlu sonu buluyor,ama elbette kitap soru işaretleriyle bitiyor.
Kış ve yaz hükümdarlarının birleşmesi neye maal oluyor? Seth sonsuza kadar yaşayamayacağına göre bu nasıl mutlu son sayılabilir ki?

Barış sağlandı peki ya mutlu son?Ikinci kitapta taraf değiştiriyoruz ki bu yaptığıyla yazarı takdir ettim. Bu sefer kara saraydayız yani bir çeşit kötü taraf diyebiliriz. Daha önce Keenan'a yapılan güç bağlama büyüsüne de katkıları bulunmuş bu sarayın,ancak şu sıralar kötü günler geçiriyorlar,çünkü beslenebilecekleri savaş veya duygular yok,sadece mutlak bir barış. Işte bu yüzden Kara sarayın kralı Irial halkı beslemek için bir takım deneylere başlıyor.
Bu sefer baş kahramanımız Leslie ,onu daha önce Aishlyn'in aklı havada arkadaşı olarak hatırlayabiliriz. Açık söylemek gerekirse bu durum başta beni gerdi,toy ne istediğini bilmez,zayıf karakterlere hiç dayanamam,ama itiraf etmek gerekirse Leslie beni utandırdı. Biz görmeyeli başına neler neler gelmiş,bunların altından kalkabilmek için elinden geleni yapan güçlü bir karakter olmuş,ama Aishlyn'in de değişmesiyle iyice uzaklaşmışlardır ve kimseye anlatamamanında etkisiyle derin bir depresyona girmiştir ve bundan kurtulmak için dövme yaptırmayı saplantı haline getirmiştir.
Aishlyn ise yeni hayatına uyum sağlarken arkadaşlarından uzaklaşsada onları korumak için periler görevlendirir. Bu perilerden biri de eskiden kara saraylı olan Keenan'ın asi sağ kolu Nial'dır.
Nial dıştan sert içten akışkan sıvı akan sakızlar gibidir,Leslie'yle görüştükleri kısa anlarda ona mesafeli davranmasına rağmen aslında ona inkar edilemez bir tutku duymaktadır ancak türü gereği birlikte olduğu insanları kendine bağımlı hale getirmektedir,ayrıldığı anda kızlar delirip öleceklerdir,bunu göze almaya hazır kıvama da gelse zaman içinde kraliçenin emri kesindir; Asla peri olduklarını çaktırmamalılardır.
Buna rağmen Nial üstüne gitmeyi sürdürür ve yaz sarayından ayrılıp bağımsız bir peri olur .Leslie bu sırada kendine seçe seçe Irial'ın dövmesini seçer ve haberi olmadan,yarı peri dövmeci ona Irialın kanıyla karıştırılmış mürekkepten dövmeyi yapar(zaten orjinal adı buradan gelmektedir,Ink Exchange,Mürekkep Değişimi) .
Leslie artık Irial'ındır,onu ve halkını insan duygularıylar besleyecektir. Ancak bu bir insan için dayanması çok zor bir durumdur. Irial'la birlikte olup ona bağımlı olması da elbette cabsı. Artık halkı beslemekten hiçbir duygu hissedememektedir ve gittikçe güçten düşmektedir. Irial'sa bu ölümlüye karşı birşeyler hissetmeye başlamıştır. Leslie'yi kaybetmemek için başka ölümlülerin kaçırılıp deneyler yapılması için etkinlik düzenler. En çok ölümlüsü yaşayana ödül koyar. Leslie ise sonunda baygınlıktan kalkınca olanları görür ve buna dayanamayıp,Nial'a gidip teklifini kabul ettiğini söyler,artık bu dövmeyi kazımanın zamanı gelmiştir.
Dövme gidince,Leslie herkesten uzaklaşmayı tercih eder...
Yorulmuş kralsa tacı çok güvendiği ama kaybettiği dostu Nial'a bırakarak önünde eğilir...
Kitabın sonu beni çok etkiledi çünkü aslında yeterince anlatamamış olsamda kitapta,Leslie'nin duygularında kurtulmayı herşeyden çok istemesi,Nial'ın özünü inkar etmesine rağmen nasıl özüne geri döndüğü ve Irial'ın olgunlaşarak bir ölümlüye aşık olmasıyla ucubelerle dolu bir sarayı yönetmenin sorumluluğu arasında ezilmesi,eski dostu özlemesi ve yorgunluğu o kadar iyi aktarılmıştı ki...
Serinin sevdiğim yanı,öncelikle klişe olmaması ve tahmin etmenin çok zor olması,bu yüzden insanı değişik bir biçimde etkiyor. Ikincil olaraksa duyguların çok iyi analiz edilmesiydi. 
Ancak yazarın anlatımını güçlendirmesi gerek,ve keşke bir genç-yetişkin romanı olmasaydı, bu türün yazarı biraz kısıtladığını düşünüyorum. Sonuçta genç-yetişkin tarzının çok belli bazı sınırları vardır,ben bunu ulusal bir kanalda film izlemeye benzetiyorum;
Kırpılmış sahneler,üzeri çiçekle örtülmüş sigaralar,bulurlanmış şaraplar gibi...
SERİNİN TÜM KİTAPLARI
1-Lanetli Sevgili
2-Kara Saray
3-Kırılgan Sonsuzluk
4-Parlak Gölgeler
5-Darkest Mercy
Zaten bitmek üzere olan bu seriye bir bakın derim :)